Haftasonu kısmet oldu bir film seyretmeye zaman buldum. Filmler arasında gezinirken pek isteksizce bu filme gitti ellerim. Açıklama kısmında Amerikalıların her yılbaşında yayınlanan bir hit olduğu yazıyordu alallala dedim ne olaki başlayım beğenmezsem yarıda bırakır değiştiririm dedim.
Film ilk 10 dk da zaten sizi sarıyor. Çok basit bir dille, basit olaylarla güzel duyguları işlemiş 1946 Frank Capra yapımı bir "feel good" filmi. Mevcut sistemle mutlu olunması mesajını alttan alta vermekle beraber gösterildiği dönemin çok ötesinde güzel bir fantastik film. Moral bozukluğunda bir fincan çay yada kahve ile eve kapanıp izlenmesi eminim ki pozitif etkisini gösterecektir. Listeme alıyorum :)
Bir insanın var oluşu kaç insanı etkiliyor, en ufak bir dokunuşu ile neleri etkiliyor diye düşünmeden edemiyorsunuz. James Stewart oyunculuguna hayran kaldım. George Bailey'e gelince sadece onun için izlerim ben bu filmi. Şu dünyada onun gibi insanların da yaşadığını düşünmek, hayal etmek için. Filmin ilk yarısında beni gülerken gören eşim, son yarım saatinde gözlerden yaşlar akarken görünce dalga konusu etmiştir siz siz olun kimseler yokken izleyin kakır kıkır gülün, hüngür foşurt ağlayın :)
Film bitince etkisi bir müddet sürüyor. Keşke diyor insan hayat ta bu kadar güzel ve masum olsaydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder