24 Haziran 2015 Çarşamba

Mayıs-Haziran Derken...

Yazmayalı epey olmuş. Oğlan ve kızdaki son değişimleri kısaca yazıp geçeyim. Unutmamak adına hiç değilse bir kaç satır kalsın burada. Yorgunluktan mıdır, yoğunluktan mıdır unuttuğum çok oluyor. Yaşlanınca nasıl olur kim bilir.

İki haftaya Maşallah oğlan 57, kız 30 aylık olacak. Son dönemde kedi-köpek gibi kavgaları oluyor. Çoğunlukla kızdan kaynaklanan bağırtılar, çığırtılar bizde baş ağrısı yapıyor :) Kız ben de varım, benim dediğim de olacak demeye çalışıyorken abi ise bu yeni tavırları anlamıyor yada anlamak istemiyor. ottan tutun çöpe kadar herşey kavga sebebi olabiliyor. Yanlarına gittiğimde iki tarafta tabi ki karşı tarafı şikayet ediyor. Kafa lazım bunlar için hep kafa! Sonra diyorum amannn iyi olsunlar da bu da bir dönemdir, geliiir geçer.
Kavga ettiklerinde çıkan kargaşa, kız henüz laftan tam olarak anlamadığı için çözümsüzmüş gibi dursa da herşey bir öpücüğe bakıyor. Sarılın diyorum birbirinize, öpün yanaklardan sonra gülüşüyorlar barışıyorlar. Çocuk olmak öyle güzel işte!
Kimi zaman da beraber oyunları var hakara hikiri ben hiç birşey anlamıyorum ya ikisi birbirini anlıyor ki eğleniyor. Onları böyle görmek yahut diğer odadan kahkahalarını duymak büyük zevk. Rabbim nazarlardan sakınsın! E yaşları birbirine yakın kardeş olmanın iyi yanları tabiki daha fazladır, büyüdükçe daha çok anlaşılacak inş. 
Kızçe artık durmadan konuşuyor maşallah. Özellikle yemek masasında. Bıdı bıdı cennet kuşum. Birde sorması var "Neden anne şöyle, Neden böyle?" Allah'tan cevap verince abisi gibi yeni bir soru gelmiyor. Verilen cevap ona yetiyor,  onun üzerinde düşünmeye koyuluyor. Tabi ki şimdilik.
Oğlan son dönemde pek bir ısrarcı, inatçı, dirençli. Ona kabullendirmek çok zor oluyor istemediğini. Kreşin psikoloğu bunun iyi bir özellik olduğunu söylese de olan biz anne-babaya oluyor. Aslında çocuk yetiştirirken insan kendini terbiye ediyor. Küçük yaş çocukları söylenenle değil gördüğüyle terbiye olduğundan o da anne babası nasılsa onun gibi oluyor. Bu nedenledir ki anne-baba kendi sabrımızı sınıyor, anlayışımızı artırmaya çalışıyoruz. Ne kadar başarıyoruz muamma. Çabalıyoruz!
Her ikisininde uykuya dalışı zor artık. Yatağa yatırmaya ikna ve yatış yarım saatimizi alırken, onların karşılıklı laflaşması, kıpraşması, susaması yok çişi gelemsi derken uykuya dalması da artı bir saat daha buluyor. Ramazan geldiğinden iftar geç olunca sonraki işlerle beraber yatışlar iyice gecikti. Ne yapacağım konusunda düşünüyorum da işin içinden çıkamıyorum. Eylülden itibaren Kerem anaokuluna başlayacağı için gündüz uykusu olmayacak. Belki o zaman erken yatarsa, kızdan oyalanacak bir abi bulamayacağından o da nispeten erken yatacaktır diye umut ediyorum. Anne-baba çalıştığından sadece akşamları görüşüyoruz, onları anlıyorum aslında. Hak da veriyorum, özlüyor çocuklar. Bizler de özlüyoruz. Erken dediğim vakitler zaten 22:30 - 23:00 civarı :) 
Geçen haftalarda büyükanne ve büyükbabası gelmişti. Onlarla olmak çok hoşlarına gitti. Onlar gidince üzüldüler. Oğlan geçen senelerde gidişlere pek aldırmaz yahut belli etmezdi ya artık onların yanına gitmek istediğini dillendiriyor. Kız nerede yaşlıca bir teyze görse babaannee diyip öpücü atıyor, el sallıyor. Oğlan dedeye, kız babaanneye düşkün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder