13 Temmuz 2012 Cuma

Doğa da Bir Yere Kadarmış!


Haftasonları evde yatma vaktidir artık, sıcaklar bastırdı. Serin serin evde yatmak var ohhhh. Karı-koca aynı fikirde olsakta oğlan ağır basıyor. Sırf onun için atıyoruz kendimizi dışarı. Arabaya yerleşince nereye gidelim derdi sarıyor :) yola çıkıyoruz ama nereye? Geçenlerde de aklımıza daha önce hiç gitmediğimiz Eymir Gölü geldi. yolumuzu Gölbaşına çevirdik. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk açıkcası. Hiç araştırma da yapmamıştık, gidenlerle de konuşmamıştık. Fazla bir beklentimiz yoktu. 
Tepeden gölü görünce Ankaradan çıktık sandım. Çok farklı biryerde. Çok güzel bir görüntü. O an sevindik. Kapıya varınca herkesin bisiklete bindiğini gördük. Yıllardır düşünürüm keşke bisiklete binecek bir yer olsa Ankara. Çok özledim bisiklete binmeyi. Nedense bir Allah'ın kuluda Eymir Gölü var demedi. Bekarken yada yeni evliyken cocuk yokken gelmek vardı buralara. her hafta düşerdim yola. Şimdi ise hamileyken karşılaşmak bu fırsatla üzdü beni. Binerdim belki ama korktum uzun yıllar oldu binmeyeli olurda düşersem çocuğumdan olmayayım. Neyse geçti gitti kısmet demek lazım bazı şeylere. Kartsız arabayla içeri giriş olmadığı için eşimde bir bisiklet kiraladı. Arkada çocuklar için oturağı olanlardan bir tane. Keremin çok seveceğini biliyordum, nasıl mutlu oldum. O bana yetti. Baba-oğul turladılar gölü, bende gölün büyüklüğündne habersiz başladım yürümeye. Az gittim uz gittim yol bitmiyor. Bunun yanında hiç öyle yalnız gezilecek gibide değilmiş. Ömrü hayatımda yılan görmemiş ben 3 yılan gördüm, tırsık tırsık yürüdüm. envayi çeşit hayvan var. Doğal anladık şöyle bir havayı içinize çekince o kokuyu alıyorsunuz ama biraz fazla doğal geldi bana. İlk girişte sol yanda gördüğüm müstakil bahçeli evler aaaa ne güzel buraya hep gelelim dedirtirken zamanla yok yok hiç bana göre değil gelirsek kart alalım arabayla gezelim demeye başladım. Hele o büyüklüğü görünce yol gözümde çok büyüdü. Baba-oğul 2 tur attılar, bende herşeye rağmen pes etmeyip kendimi aştım ve 6.5 km yol yaptım. Şaşırdığım husus sonrasında hiç yorgunluk hissetmemiş olmam. Demekki temiz hava insanı ne yaparsa yapsın yormuyor. 
Göl kenarında hayvanlardan başka dikkatimi çeken birşeyde "melep" ağaçları oldu. Adım başı var. Birde yetmişler, siyah siyah tamda canım çekerken. Aldım temizledim temizledim yedim. Acılığını bile nasıl özlemişim. Çocukluğum geldi aklıma. Çıkığım melep ağacları. 
Çıkışta Ahlatlıbelin yanından geçerken oranın daha iyi olduğuna karar verdik. En azından doğallığının sınırı vardı. Çocuk için oyun yerleri vardı. Bir sonraki fırsatta kahvaltıya gelmeye karar verdik. 


2 yorum:

  1. Bizim bu taraflara gelmişsiniz :) Ahlatlıbel de Eymir de çok güzel. Bir de kışın gelin Eymir'e buz tutuyor harika bir görüntü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kışın seve seve gelirim vallahi yılan çıyan olmaz en azından. Ahlatlıbele gidelim diyoruz orada dediklerine göre telekom çalışanı kaynıyormuş :) kızlarla toplanıpta gidelim dedik hepsi tembel cıktı :)

      Sil