11 Mart 2013 Pazartesi

Araba Sevdası

 Kerem'in kaleminden - 2.5 yaşında 
Baştan söyliimm Recaizade Mahmud Ekrem'in kitabından bahsedeceğimi sanıyorsınız, yanılıyorsunuz :) Bizim evdeki minik adamın tekeri olan/olabilen, motorlu/motorsuz tüm vasıtalara ilgi duyan kocaaaman yüreğinden bahsedeceğim. İlk nasıl başladı hatırıma gelmiyor ya sona ereceğini hiç sanmıyorum. E erkek işte yuvarlak olan herşeye ilgisi var diyip geçmekte olmuyor, uzun uzun anlatmaya da vakit yetmiyor.

Kendini araba zanneden kaç çocuk vardır acaba? Bazen yarış araba oluyor bazen spor araba :) Bana da klasik araba diyor :) E Ona göre epey klasik kaldım haklı çocuk. 
Geçenlerde Kerem sever diye taa yazın aldığım kumaş stickerlerını çıkardım, düz bir üstüne ütüleyip yapıştırdım. Oldu mu yine bizimki yarış arabası :) Zaten anladığım çocuk ne vakit düz çizgili birşeyler giyse spor arabası oluyor, spor arabalarının çizgileri hoşuna gidiyor. 
Birde büyük makinelere karşı bir ilgisi varki insanı şaşırtıyor. Pençe, kanca, vinç, delgi, kepçe, damperli kamyon herbirşeyi de biliyor. Bunları öğrenmesinde ilgisinin yanısıra makineler üzerine aldığım kitabın büyük payı var.
Yalnız bir sıkıntımız var, sürekli olarak çarpıştırıp kaza yaptırması oyuncaklarının ömrünü epey bir kısaltıyor. Tak tuk oynamaktan hoşlanıyor. Bir oyuncağı oynamaktan sıkılınca illaki ışıklarını kıracak, tekerlerini çıkaracak sonra geri takacak, bozacak. En son babasından yürüttüğü  kerpetendir, kargaburundur, tornavidadır birkaç tamir cihazını alıp bisikletinin arka tekerlerini çıkarmış! Vallahi öyle, çıkarmış velet nasıl etmiş başarmış bizde bilemedik.Hani alıp vidayı sıkıştırmalarına tanık olmuştuk da bu işi kendi odasında biz yokken yapınca inanması zor oldu. E kim yapacak Miray mı? Mecbur inandık :)
Oyun halısında her daim trafik birbirine girmiş vaziyette, çokta yadırgamamak lazım diye düşünüyorum bazen. E büyükşehir trafiğine alışıyor çocuk :)
Okuduğum kitapların birinde çocukların hayalgücünün çok güçlü olduğu yazıyordu. Eğer bir çocuk istediği ortamda değilse, eğlenmek için yeterli maddi metaryeli yok ise hayal ederek oynayabiliyor, eğlenebiliyor ve negatif enerjisini üzerinden atabiliyormuş. Bu tüm çocuklara bahşedilen Allah vergisi birşey. İlk okuduğumda çok mutlu olmuştum. Çünkü maddi sıkıntı içindeki çocuklar bir yana savaş içinde büyüyen çocuklar var. Neyse bizimkine gelirsek bizimkinin yetersizlikten yada ortamdan değil öyle istediği için hemen herşeyi araba yerine koyup oynaması ve eğlenmesi var. İlkin sadece tekerlekli yada yuvarlak şeylerle başladı bu şimdilerde işine ne geliyorsa araba oluyor. E buna Araba Sevdası denmezde ne denir! 
-Hayır anne, o ev değil araba vınnnn vınnn

2 yorum:

  1. İBRAHİM KEREM NEDE OLSA DEDESİNİN TORUNU.BİZ KEREMİN İMKANLARINA SAHİP DEĞİLDİK.ÖNCELERİ AĞAÇ YONGALARINDAN,DAHA SONRA TELDEN ARABA YAPARDIK.KARPUZ KABUĞUNDAN KASA,YİNE KARPUZ KABUĞU VEYA MEŞE KOZALARINDAN TEKER YAPAR,İKİ TEKERİN ARASINA ÇOMAK SOKARAK EKSEN OLUŞTURUR,KARPUZDAN KASAYI EKSENİN ÜZERİNE OTURDUR,KASANIN BİR YERİNDEN DELERDİK.O DELİKTEN IP GEÇİRİR,BAĞLRDIK.İPİN UCUNDAN TUTARAK ARABAYI ÇEKERDİK.KEREM ZEKİ ÇOCUK ŞÜPHRSİZ.GELECEĞİN MUCITİ OLACAK.DEDESİ ONU ÇOK SEVER.BIRAKIN KIRSIN DÖKSÜN.DAHA İYİSİNİ ALIRIZ KOÇUMA...RABBİM NAZARLARDAN,KAZALARDAN KORUSUN..ÖPTÜM YİĞİT TORUNUMU.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babacım yorumun için çok teşekkür ederim :) çok mutlu oldum. Aslında sizin dönemler daha şanslıymış desem bu konu çok su götürür bilirsin :) herşey doğalmış ama pek bir özeniyorum Keremde evden çok dışarıda vakit geçirse kırsalda olsak diyorum... Dediğin gibi kırsın döksün tabi herşey onlar için değil mi.

      Sil