28 Ocak 2014 Salı

Ocak Ayı Biterken...

Ev, iş maratonuna birde çocukların hastalıkları eklenince giremedim edemedim yazamadım işte! Ev iş aynen devam, meleklerime gelince oğlan şükür hafif atlattı salgını yalnız kızımız diş çıkarma da eklenince epey zorlandı. Haliyle bizi de zorladı. Ne hastalıkmış epey uzun sürdü, geçti gitti şükür.
Yalnız tekrarlıyor diyorlar, tırsmıyor da değilim. Ocak bitti gitti ya şubatta geçse şöyle mart 15 deseydi bir ohhh çekerdik.
Geçen günlerden bir kaç haber;
Anne yapımı Alfabe, ilk harfimiz A.
Anne: Annenin A'sı, Arabanın A'sı, Armutun A'sı...
Kerem: Abinin A'sı...

Keremin sanat faaliyetleri
Anne: Kerem'in sesi çıkmıyor, napıyor?
Baba: Odasında arabaları ile oynuyor. 
(Yaaa bekleyin arabaları ile oynuyor diye gülüyor sanırsam biri tamda bu anda)
Anne: Aaa Bak burası  (sağdaki beyazlık) buzdağı gibi!
Kerem: O şelale anne, sular köpürmüş!
Anne: !!??
Kerem: Bu (soldaki kahverengi) dağ, arabalar bu yoldan dağa çıkıyorlar.
Güneşli bir Ocak gününden, parkı özlemiş bebeler;
Yağmurlu bir ocak gününden, modu ev içinde yakalamaya çalışan bebeler;
Bu da Kerem Efendinin ilk karnesi! Beklemiyorduk surpriz oldu. Bir başkasının gözünden Keremli notlar okumak çok heyecanlıydı. Anne-baba pek hoşumuza gitti. Benim dikkatimi çeken kısmı Kerem'in kendine has ikna yeteneğinden bahsedilen bölümdü. E kötü bir özellik değil yaniiii :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder