22 Nisan 2015 Çarşamba

Nisandan Kalanlar

Yoğunluktan pek girip de şuraya iki cümle yazamıyorum. İnsan hayatı neden bu kadar doldurur ki? Sukunetten uzak yasamak insanı daha bir zorluyor. Belki de bu nedenle zaman daha acımasız geliyor. Çabuk geçiyor diyoruz. Bu konu çok su götürür ya kendim ettim kendim buldum diyor, bunun bir çaresine bakmayı düşünüyorum.

Son dönemler çok zorlasa da beni sabırla işlerin içinden huzurla çıkmayı başardım. Şimdi bu süre içerisinde oluşan başka sorun kalıntıları ile uğraşmaktayım. Onlarda hallolmadan bir şey yazmak istemiyorum. Bulmaca gibi yazmayı bırakıp hayatımın baharında açan çiçeklerime döneyim. Tatillerde fırsat buldukça açık alana çıkarma çabalarımız oluyor demiştim. Şükür bu bahara kavuşturana, doğanın yeniden canlanışını seyreylemek için yine bir yerlere kaçıyoruz. Ara ara üşenmeyip çektiğim fotlar oluyor. Bunların hatıra kalacağını bildiğimden mutlu oluyorum. Öyle ya zaman çabuk geçiyor :) Fotlar Çubuk'tan bir gezmeden...
Sevmek demiş şair devam eden en güzel huyum...
Öyle çiçeği böceği çekme huylarım var son zamanlarda. Onlara bakıp mutlu oluyorum. Huzur veriyor, tefekküre yönlendiriyor. Otuzundan sonra şairleri anlamak varmış... Şiirler daha bir güzel geliyor... Bu konulara girmeyim, daha alışamadığımdan yazmak bile garip geliyor. Şu hoş ifadeleri yazıp geçeyim;
"Küçülsem.
Tek noktada toplansam.
Yaşam büyük, amenna. 
Ama ben biraz azalsam. 
Sadeleşsem. 
Durulsam, arınsam. "
- Nazan Bekiroğlu 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder