31 Aralık 2015 Perşembe

İkinci Yarı Özeti

Uzun zamandır yazamadım buraya. İki mevsim, yarım yıl geçti aradan. Kızıyorum kendime aklıma geldikçe. Çocuklar için hatıra kalıyor, zaman geçiyor bak hafıza eriyor bunlar kalıyor diyorum. Tamam gireyim de iki not düşeyim demeye kalmıyor, işe güce dalıp yine unutuyorum. Yalan değil çok yoğun bir dönem geçirdim. Önemsiz şimdi yazmaya değmez, deyip geçen dönemin fotlarla özetini yazayım.

Zaman geçiyor, çocuklar büyüyor, şükürler olsun. Kerem anaokuluna başladı, devam ediyor. Hatta ilk yarıyı bitirmek üzere. Kız abisi ile beraber okula gidiyor artık. Kreşe başladı 3-4 ay geçti. Bir öğretmen bile değiştirdi. Sınıfında en büyük kendisi olmakla beraber, bir kaç tanesi epey küçük. Bu nedenle başlarken korktuklarım başıma gelmeye başladı. Çocuk geriye gitmeye meyilli. Ağzını çevirerek bebek gibi konuşmaya çalışıyor, nadir de olsa emmek istediğini söylüyor. Hatta " Anne ben senin bebeğinim değil mi?" diye sorarak hissiyatını açıkça belli ediyor. Önceleri geçer diye pek önemsemedim. Fakat bu dönem uzadıkça can sıkmaya başladı. Bakalım zaman ne gösterecek.

Sıra oğlandan şikayete geldi :) Kirli çamaşırları döküyorum ortaya :) Çocukta iştah diye bir şey kalmadı. Ne okulda ne evde yiyor. Bir kaç kaşık o da zorla. Bakliyat yemiyor, Yeşil hiç birşey yemiyor. Dolayısıyla sebze yemiyor. Beyimize varsa yoksa makarna, köfte! İki aydır bu devam ediyor. Geçici bir dönemdir dedik aldırmadık fakat çocuk zayıfladı iyice. Biz bu çocuğa bakamıyor muyuz diye canım sıkılıyor arada!


Abi kardeş ilişkimiz bir tık daha iyi diyebilirim. Zaten kız büyüdükçe oyunun kurallarına uymaya başlıyor, bu da abinin eskisi gibi sinirlenmemesini sağlıyor. Kimi zaman maşallah çok güzel oynuyorlar, hakır hikir ortalıktalar. Kimi zaman ise hır gur o bana şunu yaptı, bunu yaptı. Bendeki baş ağrısının ilk belirtileri :) Son dönemde kız, abisi ne yaparsa aynını yapmak istiyor ve ona ne söylenirse kendinede söylenmesini istiyor. İdare ediyoruz işte :) Napalım böyle sürüp gidecek bir dönem :)



Bu arada yazmadan geçmeyeyim kızım saçlarını kazıttık ekim ayı başı gibi. İki sene sabırla bekledik ki büyüsün, yok giderek inceldiği gibi uzamıyor da. En son kuaför "Yazık büyüdüğünde hiç saçı olmaz, olan da incecik olur" deyince bir telaşla o saat sıfıra vurdurduk. Kız çocuğu nede olsa, bir de kreşe başlayacak. İlk günler zordur, bir de çocuklar dalga geçerse diye korktum fakat düşündüğüm gibi olmadı. Kısa saç çocuğa pek yakıştı. Böyle düşünen biz değiliz sadece arkadaşlar pek beğendi. Ben yine de bandana eksik etmedim. Bu dönem fotlarda da böyle çıkacak yapacak bir şey yok. Tek sıkıntı bu olsun :)




Bana gelince çok yoğun ama güzel geçen bir yıl oldu. Yüksek lisans derslerim bitti, bir rahata kavuştum diyebilirim. Tezi ve makaleyi de bir şekilde hallederim Allah'ın izniyle diyorum. Acelemiz yok. Kış geldi zaten vakit kitap, çay, battaniye vaktidir. Biraz dinlenmek lazım gelir...
Geçen aylarda sağlık problemi yaşadım. D vit ve B12 desteği aldım. Unutkanlığım hat safhadaydı. Yoğunluğu azaltınca rahatladım diyebilirim.



Oğlan seneye ilkokula başlayacağı için derdi şimdiden içime düştü diyebilirim. Şimdiden diyorum çünkü özel mi devlet mi bir an önce karar verip ona göre hayatımızı şekillendirmemiz belki evimizi, alıştığımız çevremizi değiştirmemiz gerekecek. Yahut bir birikim yapmak gerekecek. Dua ediyorum, Rabbim hayırlı olana yönlendirecektir, güveniyorum.





























1 yorum:

  1. Maşallah... Aytencim görüşemez olduk. Önce sana geçmiş olsun diyorum umarım unutkanlıklar halsizlikler azalmıştır. Sanırım benim de bir baktırmam gerek. Okul mevzusunu okurken off dedim aynı sıkıntı. Hatta seneye değilde bir sonrakine mi kalsa demiyor değilim:(
    Öpüyorum seni ve kuzularını. Sağlıkla kalın

    YanıtlaSil