11 Nisan 2013 Perşembe

Brotherhood Is Coming :)

Maşallah
Dün akşam Kerem'in odadayım. Kucağımda Miray, Kerem'in oyununu seyrediyorum. Her zamanki gibi arabaları çarpıştırıyor, kaza yapma isteği hiç geçmeyecek gibi duruyor. Yeni bir araba var ki, oynarken çok ses çıkarıyor. Miray birden gülmeye, derken kahkaha atmaya başladı. Kerem arabaları çarpıştırıyor, Miray kahkaha atıyor. Hani şu insanı kendinden geçiren, gülümseten türlerden komik bebek kahkahası... Abinin hoşuna gitti, daha bir gürültülü çarpıştırdı, Miray daha bir sesli güldü. Sonra kalktı kucağımdaki Miray'a sarıldı. "Canım benimmm" diye bir sevişi vardı ki cennetlik anlardan biriydi yaşanan. Baba görevde olduğundan göremedi, zaten böyle şeyleri hep anneler yaşarmış, buda onlardan biri oldu. Anne, gelince babaya anlatacak ama o anı yaşamak gibi olmayacak...
---
Bugün, Kerem'i bahçeye çıkarma telaşında koştururken Miray ağlamaya başladı. Kerem birden oyunu bıraktı, yanımdan koşa koşa geçti, salondan bir şey aldı. Miray'ın bulunduğu odaya girdi. Ağlama sesi birkaç saniye sonra kesildi, çıngırak sesi gelmeye başladı. Ben hazırlama işini bıraktım artık, yanlarına gittim. Biliyorum ki manzara görülmeye değecek. Kerem elinde Miray'ın sevdiği kurbağa çıngırak sallayıp duruyor, Miray ana kucağında gülümsüyor. E ne denir? Kırk bir kere MAŞALLAH! Ahhhh bu abi sevilmez mi? Hemde taaaaaa kalbin en derin yerinden... Miray da hazırlandı, abisini bahçeye çıkardı. Hiç ses etmedi anakucağında misler gibi uyudu. Şimdi kardeşlik değilde nedir bu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder