13 Ağustos 2013 Salı

Kerem 34 Aylık Maşallah

Kerem 34 aylık oldu, 35 e ne kaldı kısmına yaklaştı şu günlerde. Maşallah bugünleri de gördük, geçirdik. 2 yaşına kadar herşey ne kadar kolay ise 2 yaş sonrasıda bir o kadar zor oldu bizim için. Şükür 3 yaşa 2 kala yavaş yavaş hırçınlıklar dinmeye, sözden anlamalar artmaya başladı. Sanırım anne-baba olarak bizde bu duruma alıştık, kimi zaman bizde haksızlık yaptığımızı anladık. Çok daha iyi geçebilirdi dediğim oluyor kimi zaman...

Oğlan çocuğu 2 yaş sonrası çok çoşarmış derlerdi vallahi öyle, yere göğe sığmıyor, çok nadiren oyuncakları ile oynasa da çoğu kez sıkılıyor, bağ bahçe istiyor. İndiriyoruz gezdiriyoruz ya o da yetmiyor, daha önce bahsetmiştim yaşıtı çocuk istiyor. Olurda öyle birini bulursa demeyin keyfine. Bu nedenle  bizde kreş hazırlıklarına giriştik, belgeleri inceleyip doldurmaya eksikleri tamamlamaya başladık. İlkin duygulandım, üzüldüm, gitmese mi acaba dedim, koruyucu anne moduna geçtim. Nasıl olacak edecek derken bu fikre alıştım, oğlanın gelişimi için olması gereken buydu. Sosyalleşme isteğini görmezden gelemezdim.
Biraz araştırdım, korktuğum tek nokta kreşe başlayan çocukların ilk sene çok hasta olması. Oğlan hadi elbet hasta olacak, kreşte olmasa anaokulunda olacaktı ya kötü olan küçüğe de bulaştıracak olması. Yavrum daha yaşı ne başı ne ilaç kullansın. Sonra okuduklarımdan bir kaçı mantıklı geldi, baktım çok hasta oluyor, çok halsiz, kendi de gitmek istemiyor o zaman kış sezonu alır nisan gibi başlatırım diyorum, en azından kız nispeyen büyümüş olur. O vakitlerde kışa oranla daha az hasta olunur diye tahmin ediyorum. Evde olup, bu konuda esnek davranabilecek olmam beni oldukça rahatlatıyor. Yoksa herşey çok zor olurdu iki çocukla, Rabbim yardım ediyor.
Oğlandan ilginç laflar duyuyorum çok hoşuma gidiyor ya anlık not düşmediğimden unutuyorum. Kızla arası her geçen gün daha iyi oluyor. Kıskançlıklarımız ara ara çıksada sanırım bizim suçumuz dikkat edince bitiyor. Umut ediyorum böyle devam eder. Geçenlerde gece yatmafan Kerem paşa ile kitap okurken baba da uyanan Miray'ı yeniden uyutmaya çalışıyor ama nafile, Miray Hanım mümkünmü başkası uyutsun zırıl zırıl ağlıyor. Bağrışlatı duyan Kerem "Anne bebek ağlıyor" dedi. "Boşver ağlasın" dedim devam ettik okumaya derken ağlamalar dinmeuince Kerem "Anne sen git bebeği uyut, baba uyutamıyor" dedi. Hay Allahım gülsem mi ağlasam mı "Tamam oğlum ben gideyim bebeği uyutayım, baba senin yanına gelsin, onunla okuyun olur mu?" "Tamam anne" Koskoca maşallah çektim abime benim...
Sabahta büyüteci almış Miray'ın saçını kulağını inceliyor. Bir müddet sonta Miray kafasını çrkiştiren abiden sıkılıp ağlıyor. Derken Kerem teşhisi koyuyor: "Anneeee hasta bu kız!" Bizim evde tıp çok ilerledi :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder